CHP Rize İl Başkanı Saltuk Deniz'den Özel Açıklamalar

Cumhuriyet Halk Partisi Rize İl Başkanı Saltuk Deniz’den www.sondakikarize.com özel açıklamalar.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet ve 27. Dönem Milletvekilliği için 24 Haziran’da yapılacak olan seçimlere artık sayılı günler kaldı.

Siyasi partiler seçim çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdürüyor. www.sondakikarize.com olarak seçimin Rize’deki ve bölgede nabzını tutmaya devam ediyoruz.

Cumhuriyet Halk Partisi Rize İl Başkanı Saltuk Deniz, sadece www.sondakikarize.com'a yaptığı açıklamalarda çok çarpıcı ifadeler kullandı.

İşte CHP Rize İl Başkanı Saltuk Deniz ile yapılan röportajın tamamı…

1-CHP Rize İl Başkanlığı görevini vekâleten yürütüyorsunuz. Seçim sürecinde bu zorlu görevi üstlenmek nasıl bir duygu. Sonuçta partinizin 24 Haziran hedefi doğrultusunda ili temsilen en önemli görevi icra ediyorsunuz. Neler söylemek istersiniz?

- Şu an İl Başkanı olarak görev yapıyorum. Bu görevi yürütmek zor mu? Değil; çünkü görevin vermiş olduğu onur ve sorumluluk her türlü zorluğu aşmamıza yetecektir. Benim için en önemli duygu CHP üyesi olarak hiçbir şekilde çizgimden taviz vermeden ve partimin ideolojik yapısından sapmadan mücadele etmenin verdiği onurdur. Yönetici olmak partimin ve partililerimin bana güven duyması demektir. Bu da dünyadaki en önemli duygudur. Yöneticilik geçicidir, dönem dönem yapılır. Ama parti üyeliği kalıcıdır, kişiyi tanımlar. Seçimin kendisinden ya da mücadelenin zorluğundan değil görevimi yeterince yerine getirememekten korkarım. 2007 seçimlerinde de İl Başkanı aday olmak için istifa etmiş ve İl Sekreteri olduğum için İl Başkanı olarak atanmıştım. 2008 yılında yapılan kongrede aday olmamış gene parti yönetiminde görev almıştım. 2015 yılından beri Örgüt ve Örgüt Yönetimlerinden sorumlu İl Başkan yardımcısı olarak görev yapıyordum. Parti tüzüğümüze göre İl Başkanının dan sonraki en önemli görev ve sorumluluk. İl Başkanımızın istifasından sonra gene tüzük gereği İl Başkanlığını yapmak için görevlendirildim. Örgüt ve Örgüt Yönetimlerinden sorumlu İl Başkan Yardımcısı olarak ben ve İl Yönetim Kurulu üyesi arkadaşlarımızın tamamı örgütlerimizi uzun zamandır seçimlere hazırlıyorduk. Buna göre alt yapımızı kurmuş, komisyonlarımızı kurmuş, sandık görevlilerimizi saptamıştık. Şimdi İl başkanı olarak aynı yönetim kurulu üyesi arkadaşlarımızla bunları hayata geçiriyoruz. Programımızda bir sapma yada hazırlıksız yakalanma diye bir durumumuz yok. Ayrıca, Milletvekili adayımız Remzi Kazmaz ile birlikte Derelerin Kardeşliği Platformunda birlikte mücadele etmiştik, yani birlikte mücadele etme, ortak çalışma ve başarı elde etme geleneğimiz var. Diğer adayımız Kemal Özgür Kahraman İl gençlik kolu başkanımızdı yani örgütsel çalışmamızın içinde olan genç bir arkadaşımız. Bir diğer adayımız Aysel Taşkın yeni tanıştık ama oda örgütsel yapımızın içinde olduğu için ortak çalışma geleneğimiz var. Özetle, Örgütümüz ve adaylarımız tam bir uyum içinde çok keyifli ve disiplinli bir çalışma yürütüyoruz. Başarının temeli de bunlar değil mi? En önemlisi, Örgütümüz, adaylarımız, hepimiz başaracağımıza inanıyoruz başaracağımızı da biliyoruz.

2-Eski İl Başkanı Mesut Rakıcı sağlık nedenleriyle istifa ettiğini açıklamıştı. Fakat aday tanıtım toplantısına katılmadı. Katılmayanlar arasında eski İl Başkanı Mehmet Aslankaya ve eski Milletvekili Adayı Kenan Bıyık da vardı. Bu isimler neden katılmadı. Bu isimlerle partiniz arasında bir gerilim ya da küskünlük var mı?

- Adı geçen kişiler partimize hizmet etmiş, görev yaptıkları dönemde partimize katkı sunmuş partili büyüklerimizdir. Biz CHP’liler partimize küsmeyiz, küsemeyiz. CHP'yi 95 yıldır ayakta tutan partimize bağlılık partililerimizin birbirine bağlılığıdır. CHP 95 yıllık ulu bir çınardır. Ulu çınar olması köklerinin sağlam olmasına ve kuruluş ilkelerinin kaynağını yaşamın içinden almış olmasıdır. CHP 'li demek, CHP üyesi olmak demek, partili olmak demek bu düşünceyi düşünsel ve ahlaki olarak kabul etmek demektir. Kırgınlıklar insan yaşamının en doğal özelliğidir. Partimizde kırgınlıklar olabilir ama asla ve asla küskünlük olmaz. Bizde kırgınlık partimize olmaz. Bugün kırgın olanlar yarın en yakın dost olur. Partimizi bugüne getirende bu ahlaki yapıdır, yani partililerimizin partilerine ve birbirlerine olan bağlılığıdır. Bizdeki kırgınlıklar daha iyiyi yapmak içindir yoksa rant paylaşımı ile ilgili değildir. Son cümle, partimizde bir gerilim ya da küskünlük bulunmamaktadır. Parti yöneticileri olarak ve bir İl başkanı olarak bizlerin düşüncesi budur. Kırgınlık,bir gerilim ve küskünlük bulunmamaktadır. Tüm örgüt olarak adaylarımızla ortak bir çalışma programı içinde seçim çalışmalarımızı sürdürüyoruz olarak eklermisin.

3-24 Haziran’da Muharrem İnce Cumhurbaşkanlığı için adayınız. İnce’nin aday olarak belirlenme sürecinde yaşananları değerlendirdiğiniz zaman Muharrem İnce’nin adaylığı partinizin tabandan tavana kadar herkesin ortak fikri olarak mı belirlendi?

- Muharrem İnce örgütümüzün tam desteği ile aday gösterilmiştir. Adaylık sürecinde farklı görüşler olabilir. Ama Cumhuriyet Halk Partisi sol bir partidir. Farklı değerlendirmelerin olması normaldir. Parti içi demokrasiyi bilmeyenler, bulundukları partide parti içi demokrasinin en küçük havasını bile solumamış olanlar bunu anlamazlar. Bizim partimizi 95 yıldır ayakta tutan budur. Tartışırız, ama sonunda ortak karara varırız ve hepimiz bu kararın arkasında gideriz. Sayın Muharrem İnce, CHP örgütünün ortak adayıdır. Bu durum, partide yaşanan ortamı gördüğünüzde gayet güzel anlaşılmış olur. Hepimiz ortak bir amaç doğrultusunda hep birlikte mücadele ediyoruz.

4-Muharrem İnce’nin şansını nasıl görüyorsunuz. Geçtiğimiz günlerde Rize mitingi vardı. Özelde Rize genelde de Türkiye genelindeki mitinglerdeki havayı nasıl soluyorsunuz? Muharrem İnce 24 Haziran’da ipi göğüsler mi?

- Rize mitingine sadece 5 günde hazırlandık. Kimseyi zorla getirmedik, devlet memurlarına, okul öğrencilerine, belediye çalışanlarına mitinge zorla katılacaksınız demedik, araçlara para verip dolu gelin demedik. Rizeliler çayın ortası olmasına rağmen büyük bir coşku ve kalabalık ile miting alanını doldurdu. Sayın İnce’nin 2. Mitingiydi. İlk mitingini Baba ocağında yaptı. İkinci Mitingini de ana ocağında yaptı. Ana ocağı da kucak olup Muharrem İnce’yi bağrına bastı. Yalova’da başlayan Rize’de coşkuya dönüşen sevgi bugün tüm Türkiye’yi saran toplumsal bir coşkuya dönüşüyor ve bu coşku da her geçen gün artıyor. Bu coşku sadece İnce’nin mitinglerinde olmuyor, Akşener ve Karamollaoğlu’nun mitinglerinde de var. Onların mitingleri de her gün daha büyük kalabalıklarla yapılıyor. Başbakan Binali’nin mitinglerinin hali ortada. Sayın Erdoğan’ın mitinglerinin nasıl yapıldığını zaten biliyoruz. Bugün geldiğimiz noktada Sayın İnce’nin ipi göğüsleyeceği konusunda bir şüphemiz yok. Ama ondan da kesin olan bir şey var Sayın Erdoğan’ın artık seçimleri kazanamayacağı. Sonuç olarak; bu seçimin en kesin ve tek sonucu var; Sayın Erdoğan’ın seçimi kaybedeceğidir. Erdoğan kaybedince ne olacak; Saray bilim yuvası olacak. Ülkemiz yılda 800 trilyondan(eski hesap) fazla tasarruf edeceği, Türkiye’nin yeniden parlamenter sisteme döneceği, her şeyin daha iyi olacağı ve ülkemizi güzel günlerin beklediğidir.

5-24 Haziran’da bir diğer seçimde milletvekilliği için olacak. Bu süreçte Rize’de adaylar belirlendi. Adaylar sürpriz mi? Beklenilen adaylar mı çıktı? Bu süreçte teşkilatınız da neler yaşandı?

- Bizim açımızdan adaylıklarda sürpriz olmadı. Sayın Kazmaz, zaten örgüt içinde konuşuluyordu. Sayın Remzi Kazmaz’ın adaylık başvurusunda bulunduğunu ve tek başvurunun ona ait olduğunu da biliyorduk. Kendisi de örgüte gelip aday olacağını söylemiştir. Sayın Kazmaz, örgütümüzün yakından tanıdığı, örgütümüz içinde olan, zaten daha önce de yani 2009 yılında Belediye Başkanı adayımız olan kişi. Ne parti dışından ne de Rize dışından. Ama adaylık sürecinde her zaman farklı değerlendirmeler olur. Bunlarda doğaldır. Farklı aday isimleri ortaya çıkar parti içinde tartışılır ama sonuçta bir aday belirlenir ve bu tartışmalar biter. Örgütümüzde artık bu tartışmalar sona ermiştir. Diğer adaylarımız Aysel Taşkın ve Kemal Özgür Kahraman da adaylık talebinde bulunmuşlar ve aday olmuşlardır. Ankara’da yapılan aday tanıtım toplantısından sonra Sayın Kazmaz, il örgütümüz tarafından büyük bir konvoyla İyidere girişinde karşılanmış ve bugünde CHP Rize İl Örgütü adayları ile birlikte tam bir uyum içinde çalışmasını sürdürmektedir. Çalışmalarımız çok güzel ve oldukça verimli geçmektedir. Çalışmalarımızdaki uyum ve verimin yüksekliği başarımızı şimdiden müjdelemektedir. Sürprize gelince, bence en büyük sürpriz AKP adaylıklarında olmuştur. Sayın Yazıcı, yeniden Rize’den aday gösterildi. Sayın Bak bir kademe yukarı çıktı, Sayın Avcı’da 3.sıradan aday gösterildi. Sayın Karal ‘da aday gösterilmedi.

6-AK Parti’nin adaylarının sizin başarınız da etkili olacağını düşünüyor musunuz? Kendi adaylarınızı bu anlamda güçlü görüyor musunuz?

- Biz bırakın adaylarımızı her hangi bir üyemizi bile ne AKP ne de başka partililerin adayları ya da üyeleri karşısında ne güçsüz görürüz ne de güçlü görürüz. Bu konuda bir güç değerlendirmesine girmeyiz. Biz gücümüzü yaşamın kendisinden ve haklılığımızdan alırız. Ayrıca,  adayları değerlendirecek olanlar kamuoyudur. Bunun en güzel yolu da adaylar karşılıklı olarak televizyona çıkarlar, tartışırlar kamuoyu da karar verir. Hayır, belki televizyondan çekinirler, halka açık bir yerde de bizim adaylarımızla AKP’nin adayları tartışsın ve Rize halkı karar versin. Ayrıca 2 tane Bakan var AKP listesinde. Bence bu soruyu AKP adaylarına sorabilirsiniz, kendinizi CHP adayları ya da diğer adaylar karşısında niye bu kadar güçsüz görüyorsunuz da kamuoyu önünde tartışmaya çıkmıyorsunuz? Bu tabi sadece Rize için değil tüm Türkiye için geçerlidir. Erdoğan’ın İnce’nin gel televizyonda tartışalım önerisine yanaşmaması aslında bu güçsüzlüğün ifadesidir. Sayın Erdoğan kendini haklı ve haklı olmaktan dolayı güçlü görüş olsa Sayın İnce’yle canlı yayına çıkar. Özetle, güçsüzlük bize ait değil AKP’ye aittir.

7-Sonuç olarak Rize’de tahmininiz nedir? CHP Rize’den kaç milletvekili çıkarır?

- Bence soruyu Millet İttifakı Rize’de kaç vekil çıkaracak diye sormanız daha doğru olur. Biliyorsunuz bu seçimlerde ittifaklar var. Biz seçimlere Millet İttifakı olarak katılıyoruz. Seçim sistemine göre Milletvekilleri önce İttifakların aldıkları oylara göre dağılıyor. Ondan sonra ittifak içinde dağıtılıyor. Bu açıdan baktığımızda Millet İttifakı’nın en az 2 vekil çıkaracağını ama 3. Vekilin de sürpriz olmadığını görüyoruz. Millet İttifakını oluşturan partilerin alacakları oy oranları çok farklı olmayacağı için ittifak içinde ki partilerin vekil çıkarma şansları yüksek olacaktır. Örnek olarak Millet İttifakı, Rize’de birinci çıktığı zaman (ki çıkacaktır) CHP ve İYİ parti kesin olarak Birer vekil çıkaracaklar. Oyların durumuna göre SP’de 3. vekilliği çıkarabilecektir. Eğer Cumhur İttifakı 1.parti olursa (ki zayıf bir olasılık) AKP ile MHP arasındaki fark çok olacağı için 2 Milletvekili de AKP’nin, kalan 3. Vekillik Millet ittifakının olacağı için MHP’nin vekil çıkarma olasılığı bulunmayacaktır. Seçim sistemine göre SP’nin Milletvekili çıkarma şansı MHP’nin şansına göre daha yüksektir. Ayrıca; çıkacak olan Vekiller sadece, ne CHP’nin, ne İYİ partinin ne de SP’nin olmayacaktır. Çıkacak olan Vekiller MİLLET İTTİFAKI’nın vekilleri olacaklar ve ona göre hizmet edeceklerdir ve meclise giden vekillerimizin danışmanları da MİLLET İTTİFAKI’nı oluşturan partilere göre belirlenecektir. Millet ittifakını oluşturan partilerden kendi partisine oy veren kişi bir sorunu için meclise gittiğinde, oy verdiği partisinin dışında ittifak partilerinden seçilmiş olan milletvekiline gittiğinde kendi partisinin milletvekiline gitmiş olacaktır. Çünkü seçilmiş olan Vekil İttifakın vekili yani kendi vekili olmuş olacaktır. Elbetteki seçilen vekillerimizin tümü aynı zamanda tüm Rizelilerinde vekili olacaklar ve aynı şekilde davranacaklardır. Sonuç olarak İttifakın vekili CHP’den çıkarsa  (Aynı şekilde İYİ Parti ve SP’nin çıkaracağı vekiller) sadece CHP’nin vekili değil İttifakın vekili de olacaktır. Millet İttifakı, bir kültüre ve ahlaki temele oturmaktadır. O kültürün ve ahlakın dayandığı noktada vatana ve ülkeye karşı duyulan sorumluluktur. Biz bu ülkeyi onarmak ve yeniden inşa etmek için yola çıktık. Bu düşünce bizim birbirimize ve ülkemize duyduğumuz ahlaki sorumluluğu oluşturmaktadır.