Reis'in Yanında Duracak Cesur Rizeliler Lazım

Rize'nin Cesur ve becerikli kişiliğiyle, kurnazlığıyla Reis'ın yanında yer alabilecek cesur kabiliyetli yiğit yada yiğitlere ihtiyacı vardır.

Son Dakika Rize

Rize'de erdemli şehir ile tam sağlıklı beden" arasında ilişki var olmalıdır. Nasıl ki bedenin organları arasında hiyerarşik bir bağ söz konusu ise, aynı şey sağlıklı bir bedene benzeyen erdemli şehir için de söz konusu olmalı, Mutluluk erdemli şehrin belirleyicisidir. Amacı mutluluk olan bir şehir erdemlidir.

Her insanın belirli ihtiyaçları vardır. İnsanlar bu ihtiyaçlarını tek başlarına karşılayamazlar. Bu konuda diğer insanlara ihtiyaç duyarlar. Her şehirde mutluluk ve erdem yakalanamaz, sadece insanları birbirine yardım eden şehirlerde (erdemli şehir) mutluluk ve erdem geçerlidir. Yine ona göre; birbirlerine yardım eden şehirler erdemli milleti oluşturur.

İnsan bedeninde kalbe öncelik verir. Diğer organlar ona tabidir. Bu organlardan biri bozulduğunda bu bozukluğun giderilmesini sağlayan kalptir. Aynı şekilde şehrin yöneticisi de şehrin kalbi durumundadır.

YÖNETİCİNİN ÖZELLİKLERİ

Erdemli şehrin yöneticisi sıradan bir kimse olamaz. Bu konuda birçok özellikler sayabiliriz. Bunlardan birkaçı şöyledir:

Yönetici yaratılış bakımdan idareciliğe yetenekli olmalı. Yönetici, kendisine söylenen her sözü kolayca anlayabilmeli, unutkan olmamalı. Çok zeki, uyanık ve sezgisi güçlü olmalı. İfade kabiliyeti iyi, bilgi edinmeye hevesli bulunmalı. Doğruyu ve doğru insanları sevmeli, yalandan ve yalancıdan nefret etmelidir. Yeme, içme ve cinsel zevkler peşinde koşmamalı. Para ve madde peşinde koşmamalı. Yüksek ruhlu, şeref ve vakar sahibi olmalı, düşük tabiatlı olmamalıdır.

Yönetici adaleti ve adil insanları sevmeli, baskı ve zulümle hareket eden insanlardan nefret etmelidir. Başkalarına karşı insaflı olmalıdır. Mazlumlara acımalı, güzel, asil ve doğru gördüğü şeyleri desteklemeli. Yapılmasını istediği şey konusunda ısrarcı, azimli olmalı, korku ve zaaf göstermeksizin cesur bir şekilde onu gerçekleştirmelidir.

Burada hem devlet yönetimi, hem de kişinin olgunlaşma yolunda kendini eğitmesi üzerinde durulur.

İnsanın manevi kemali elde etmek için göstereceği gayret ile bir idarecinin halkını yönetme konusunda ortaya koyacağı çaba arasında paralellik olmalı.

İbni Arabi insan vücudu ve onun güçlerini, bir idareci ile şehre ve halkına benzetir ve beden ülkesinin nasıl yönetilmesi gerektiğini anlatır. Bu benzetme sadece şehir ve insanla sınırlı değildir; aslında bütün varlık alemi bir şehirdir, bir ülkedir. Hepsinin düzelmesi ve yönetiminde benzer kurallar geçerlidir.

Ben bir şahıs olarak şehrimizin, ilçeleri gelişmiştir diye düşünüyordum. Fakat gezip gördüğüm yerlerde gözlerime inanamadım. Neler yapıldığıyla ilgili detaylara girmeyeceğim ama şunu söyleyeyim; gezip de gördüğüm yerlerde her yönüyle gelişmekte, alt yapısı ile tarihi ve turistik büyüme, kentsel gelişim, sanayi ve birçok konuda almış başını gidiyor.

Rize gündemini yakından takip eden birisiyim. Zaman zamanda il ve ilçelerimizdeki bazı dostlarımızla, hemşerilerimizle de muhabbetlerimiz oluyor. Nedense hayalimizdeki Rize’mize sahip olamamaktan yakınıyoruz. Memleketimiz gerçekten garip ve garibandır.

Şehirlerin bu tür gelişimlerinin ilk ayağında Milletvekilleri ve Belediye Başkanlarını karşımızda görürüz. Ama bu idarecilerimizin de yapabilecekleri de bir yere kadar. Eğer Rize’miz yeterince gelişmiyorsa sorumlusu hükümet midir, vekiller midir, belediye başkanları mıdır, valilik midir, müdürler midir, iş adamları mıdır? Belki de başka birisidir. Kararı okurlarımıza bırakıyorum.

Rize milletvekillerimiz, valimiz, belediye başkanlarımız, müdürlerimiz, iş adamlarımız, sivil toplum kuruluşlarımız, kamu kurum ve kuruluşlarımızdaki çalışan hemşerilerimiz, memleketimiz için hep bir mücadele içerisindeler ya da öyle gözüküyorlar. Ama nedense bir türlü mutlu sona ulaşamıyoruz. Gurbetteki Rizeliler kadar Rize’deki hemşerilerimiz memleketi dertlenmiyor, daha güzel, daha gelişmiş bir Rize için çaba göstermiyor.

Rize'nin Cesur ve becerikli kişiliğiyle, kurnazlığıyla Reis'ın yanında yer alabilecek cesur kabiliyetli yiğit yada yiğitlere ihtiyacı vardır. Bu kişi ya da kişiler Rize’nin onuru olmalı. Sihirli alemlerde yaşamayacak, olmayacak işleri başaracak kişi olmalıdır. Benim Ankara’da evim yok demek olmamalı, Kafasının kel olmasına, garip olmasına rağmen zeki olmalı, kibirli olmamalıdır. Hikâyeleri hep mutlu sonla bitmemelidir.

Rize’mizin cesur, becerikli, kurnaz, olmayacak işleri başaracak, zeki yöneticilere ihtiyacı var. Bunun içinde kamu kurum ve kuruluşlarındaki yöneticilerimiz başta olmak üzere Rize’deki halkımızın ruhlarına inecek kişi ya da kişilere ihtiyacı var.

Güngör Öksüz